
Aylardan bir ay,
günlerden bir gün,
sabahlardan eflatun bir sabahmış.
Kaldırım sarı,
kaldırım kahverengi,
kaldırım turuncuya sarılmış.
Günlerden bir gün,
sabahlardan bir sabah,
saatlerden tek sayılık rakammış.
Açığa uzanan taka
geride kabaran sular,
geride aç homurtular,
geride siftahlı dualar bırakmış.
Sabahlardan bir sabah,
saatlerden bir saat,
dakikalardan üç çeyrekli bir anmış.
Tepede geceleyen rüzgar
uyanınca gerinerek
havayı eskimiş çöp,
havayı iyot,
havayı ekmek kokusu sarmış.
Saatlerden bir saat,
dakikalardan buçuklu,
saniyelerden, bir kuş ötüşlük zamanmış.
Serin hava ısınmış,
yol uzunken kısalmış,
kadının her adımında
hayal hakikatle bulanmış.
Martı yukarıda,
dalga aşağıda
masal
ortada
kalmış.
Eylül 2019
Yalova