48 dk

17:24…
Parçalı bulutlu bir temmuz var tepelerin üzerinde.
Harmanda dut,
harmanda incir,
harmanda armut, yeşil…
Biri çoktan döktü meyvesini pekmeze,
öbürü bekliyor ki dalların arasına girsin ağustos böceği.

17:30…
Buluta kaptırdım güneşi.
Boulevard of Broken Dreams’e “cik” li akumpanya yapıyor dilbazlar,
piknik sandalyem üç saat kırk sekiz dakikadır ayva dalı ile aşk yaşıyor.

17:36…
Şimdilik geçti bulut.
19 santigrat derecelik akşam üstünde, tenimdeki en arzulanır misafirin nazı belki biraz iştah kesiyor.

17:54…
Sağımda sarı klan gibi bitmiş bir grup çiçek.. Baktım, namevcut başka bir yerde.
Dibinden bir duvar yükseliyor,
duvarın ardı yol,
yolun kenarında ihtiyar bir serender,
benden dik omuzları…

18:00…
Belki biraz daha serin.
Son demleri bulut sersemi güneşin,
laf olsun diye yazdığım ismi konulmaz nesirin,
enerjisi biteyazan müziğin,
sırf yarın yine başlamak için bitireceğim saatlerin…

18:03…
Batıyor günü,
küsüratlı bir zamanın içinden geçip göndereceğim kelimelerin
ve bunların dışında,
belki birazı içimde kalan her şeyin.

18:12…
Gittim.

Derya CESUR