Vaveyla

Üçüncü dünya harbi bu.
Gövdeler ayakta,
ruhlar aman dileniyor
süngüler ucunda.

Cennete heves edip
cinnete konuyor us.
Ölümden önce
lakin
‘yaşamak’tan öte,
sahtelikten peydah bir bataklığın önünde,
hayatın kurumlu dibinde
sallıyor beyaz bayrağı
kara kirler içinde.

Nagalip bir yarış bu;
varılmaz yol,
çıkmaz sokak.
Kurmaca,
kalpazan,       
ard arda çalıp duran
ölümsüz bir nakarat.
Yalanın dili munis, dansı kıvrak
ve
cephe cephe düşüyor
hakikat .

Derya CESUR

Ben: İnsan

Ben, insan!
Denizinde damla,
ormanında
yere yatmış bitkin kozalak,
dağında taş,
göğünde bir zerre yaş ben.

Ahh sevgili Dünya!
Evim, nefesim,
neşem, kederim, dinmeyen hevesim…
Suyunda başlayan, toprağında bitenim,
sen dururken yerli yerinde
bir kapıdan gelip ötekinden gidenim ben.

Ben, insan!
Nehirlerinden içip, ağacından yiyenim;
sahip değil, aitim.
Bulutlarına, ufuklarına, hudutlarına değdirip gözümü
güneşinden merhamet,
yağmurundan bereket dileyenim ben.

Ben, insan!
Cehl içinde ve acizim.
Kıymetinden kıyamet,
şefkatinden ihanet üretenim ben.
Kendime hürmet diye
dengene kast edenim.
Ahh sevgili Dünya!
Seviyorum seni
ve dehşetle ürküyorum can harbinden.

Ben, insan!
Bağırsam,
desem ki  “Yapmayın, yakındır kıyam!”
Zorbalığım kadim,
neslim kör ve zalim;
durmaz,
durmayacak bu ziyan!

Derya CESUR
Ağustos 2021

Yas

Cehennem neydi Aphareka,
neyin yangınıydı o hiç sönmeyen?
Yokluğu muydu cennetin?
Rüyaya sarılmak üzereyken
kabusa devrilmek miydi sonra?
Kuru dudaklarımızla vahaya koşarken
kum dolu ağzımızla ölmeyi dilemek miydi?

Yaz geldi buralara Aphareka.
Doğuş çığlıklarıma değdi değecek mevsim.
Tende güneş, denizde mavi;
lakin yok
kuyruğundan tutup hayatı
coşmak hevesim.

Sana kızıl çukurlarından yazıyorum cehennemin;
dinmeyen ızdırapların ülkesinden.
Umutsuzluğun;
büyüdükçe büyüyen o şişman zorbanın
is kokulu evinden.

Başımı ellerime yaslıyorum, uzun uzun.
Yemek haram,
gülmek haram,
sevmek haram bekleyişler büyütüyorum karnımda.
Zebaniler taze gövdeler atıyor al ağızlı çukulara.
Tanıyorum onları,
harlandıkça ateş
artıyor salyaları.
midemde hep aynı bulantı,
kendime küsüyorum.

İnsan ellerime, ayaklarıma
fırtına olup da yağmayan efkar bulutlarıma
fena halde kızıyorum Aphareka.
Topal ruhumu yaslayacak
bir serin gölge,
aklımı kaçırıp kurtaracak
bir küçük cennet arıyorum.

Susuyorum, konuşuyorum,
oturuyorum, kalkıyorum.
Bir yerlerden ötelere,
ötelerden bir yerlere gidiyor geliyorum.
Alevleri görüyorum,
alevleri duyuyorum,
hayattayım;
yine de
ölüyorum Aphareka.

Derya CESUR
Temmuz 2021
Türkiye 7 şehirden yanarken….