
Orda bir ev var uzakta
Çok değil, belki on üç fındık ocağı var aramızda.
Gri sıvasının çıplaklığından utanır gibi
tedbirli bir kuytuda…
Aniden,
dumanı tütüyor kırmızı kiremitlerin.
Derken,
buharı çöküyor arkasında uzanan yeşil taçlı tepenin.
Ağustos on üç
fakat kasımdan ayırmak güç.
Burada bunca,
burada “ben”ce bir sessizlik…
Kardeş bir iklimde,
ateşin orta yerinde,
duyum eşiğimin üstünde çığlıklar çalkalanıyor,
savaşı yenik.
Kül kül savrulan ölü dallardan
yanık tohumlar serpiliyor kara toprağa,
umudu yitik.
Orda bir dağ var uzakta,
Çok değil,
belki on üç kuş sürüsü var aramızda.
Hala nefes alırken
ve yavrular yuvalardan henüz kanat açmamışken,
devriliyor canlar kucak kucağa.
Altından bir altı varmış
göğe el vermiş dalların, yaprakların.
Öyle olunca,
Mühimi yokmuş çiçeğin, böceğin, yuvadaki yumurtanın.
Burda,
bir köy var yakında.
Bilmişler, gelmişler,
yedi yaz önce vermişler zehri toprağa.
Bulmuşlar sebeb-i ziyanı,
ekmeğin ucundan, babamızın eline bir lokma tutuşturmuşlar.
Feri sönmüş toprağın,
kaderi köküne bağlı armudun, eriğin, üzümün, elmanın.
Ağustos on üç
fakat kasımdan ayırmak güç.
Burada bunca,
burada “ben”ce bir sessizlik.
Şimdilik…
On üç fındık var arada.. Harikulade
BeğenLiked by 1 kişi
Şımatma kızı, bir şey sanacak kendini 🙂 Bitse böyle yeşikden dertlerimiz de, kötüden hüner çıkaran kalem kurusa :((
BeğenBeğen
San
Madıkça
Yan
Madıkça
Ol
Ur
Mu,
Pırasa😎
Sevgilerimle cesur derya.
BeğenLiked by 1 kişi
Sağolasın. 23.54 tebessümğ oldun 🙂
BeğenBeğen
İnsanın eksik bıraktıklarına karşı, başka bir insanın eksikleri tanımlamaya , tamamlamaya yazılmış bir ağıtı. Başka bir insanın gönül tellerimize dokunduğu, ağıtı yücelten melodisi. Ve Ağustos 13’ün ürperten esintisi. 🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Sadece sebep arıyoruz kuyulara bağırmak için. Bir nakarat veya çatıdaki bir duman… Bir milyon bahane bulabiliriz kalbin, isyanını dökmesi için. Ağıt? Evet.. Bugünlere en uygun edebi biçim 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
O sessizliğin öyle bir çığlığı var ki..
BeğenLiked by 1 kişi