
Üç uçlu bir mızrak var elimde. Dün, bugün ve yarın diz dize yaşıyor üstünde.

Nagalip bir yarış bu!

“Bakla falı bakacağım sana!”
“Param yok.”
“Yirmi liran da mı yok?”
Yirmi lira para değil mi diye başlasam konuşmaya, sinirlenir gibi yapsam, kalkar mısın yerimden diye diretsem… Hepsinin boşa gideceğine o kadar eminim ki.

Önce evleri, sokakları, kaldırımları, şırıl şırıl caddeleri, vitrinleri kurar;
sonra karşısına geçip baka baka onlara benzer insan.
Yaptığı şeye dönüşür yani; güzelse güzel, çirkinse çirkin olur çıkar.

“Seviyorum seni
ve dehşetle ürküyorum can harbinden”
🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Bir zamanlar bir blog sitesinde dolaşıyorum, kimler neler yazmış kısa kısa göz atıyorum. Malum her yazılanı okumak mümkün değil. Sonra bir at resmi çekiyor dikkatimi, resmin bulunduğu yazının adı da “At”. Okumaya başlıyorum, daha ilk kelimelerinde beni içine çekiyor yazı. Sokakta bir at öldüğü sırada, ahırda yeni bir at dünyaya gözlerini açıyor, ve hikaye bitiyor. Tam 273 kelimeden oluşuyor yazı, hala hatırımda. Sadece 273 kelimeden öylesine etkileniyorum ki… Yazarına bakıyorum: Ali Gülcü. O gün bugündür hiç bir yazısını kaçırmıyorum boncukali’nin. Saygıyla…
BeğenLiked by 2 people
Bize onu sen getirdin. Ne iyi ettin!
BeğenLiked by 1 kişi
Seni bize milliyet blog getirdi. O da iyi etmiş bence 🙂 Her şerde bir hayır varmış. Ülkemin iki köşesinden iki güzel insan tanıdım, feyz aldım, zenginleştim. .
BeğenLiked by 2 people
Belki de tüm bu rastlantılar basit bir “tesadüf” sözcüğüyle açıklanamaz. Biz bir mozaik’iz, farklı renklerde ve birbirini tamamlayan. Aynı demlikte, farklı demlerde. O zaman kalemlerimizi demlikedebiyat için kaldıralım. Teşekkürler güzel insan 🙏
BeğenLiked by 2 people
Yüzün kızardığı an 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Boncuk Ali takibe alınmıştır 🙂 Eyvallah…
BeğenLiked by 1 kişi