Mazoşist Ruhlar!

Mevsim fark etmez… Bazen kışın ayazı, yazın alazı, ya da sonbaharın hüznü, ilkbaharın hüsnü.

Mekân fark etmez… Bazen insan yığınlarıyla dolu gri bir şehir karmaşası, ya da denizi vatan bilip ona çağlayan bir nehir yakası.

Zaman fark etmez… Bazen günü istilaya başlayan karanlık bir akşamüstü, ya da duaya arşı açılmış bir sabahın kızıl tan büyüsü.

Bazen kalabalıklarda ya da tenhada… Bazen gülerken ya da ağlarken… Bazen yürürken, bazen dururken… Bazen konuşurken, bazen susarken… Ama mutlaka bir vakit gelir O…

Geldiğinde kimse göremez, kimse duyamaz onu, sadece sen görür, sen duyar, sen solursun ciğerlerinin kuytularına kadar. Girer koluna götürür seni bilmediğin bilinmezliklere.

Nasılsın diye sormaz, bugününe kafa yormaz. Bazen sen çağırırsın onu, bazen o gelir bulur seni.

Geçmişindir O!

Geçmişindir ama geçmemiştir! Geçmişindir ama geçmemişsindir! Geçememişsindir!

Karanlık tenhalara sürükler gider seni, dışarıdan bakana sen baharken, için kara kışların esiridir. Karanlığın siluetini aydınlatır kara bulutlarının kükreyen yıldırımları… Ve seni bekleyen hayaletler arasına fırlatıverir tüm çıplaklığınla geçmişin. Dilin lal, gözün amadır.

O hayaletlerdir ki, kuruyan umutların, sakat kalmış anıların, yıkılan hayallerin, yakılan fidanların… O hayaletlerdir ki, pişmanlıkların, gönül kırgınlıkların, unutmuşlukların, unutulmuşlukların. Ve hayaletlerin karanlık efendisi; geçmişin.

İşkence ustasıdır hepsi de… Zaman biçilen bedenin bir bütün dururken, zamandan münezzeh ruhun lime lime edilir. Sırayla döner hayaletler arasında… Kimi gönlünün ciğerlerini dağlar kor geçmişinle, kimi zihninin hafızasına neşter vurur keskin mazinle. Kimi sıkar, kimi boğar. Ama ister bu acıları ruhun bir mazoşistcesine.

Geçmişindir O! İşkence biter… Bir sonraki karanlığa kadar bırakır bugününün kapısına perişan ruhunu.

Bir keman sesi duyulur ağlarcasına… Ağlayan kemandır, ağlatan Farid Farjad. Tellerinden süzülen sesler merhemi olur yaralı ruhunun.

Geçmişindir O! Aslında geçmemişin… Tek bir dal sigara dumanıdır bahanesi bazen, ya da bir kadeh şarap. Bir yanık türküdür bahanesi bazen, ya da tanıdık bir şiir.

Geçmişindir O! Aslında geçmemişin…

Bitmişindir O! Aslında bitmemişin…

Özkan SARI

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s